Risk almayı sevmek, risk alabilmek insanın en sevdiğim özelliklerinden biri. Risk alın!
Yapacağınız şeyin her ne olursa olsun sonunu düşünürseniz, istemsiz olarak gözünüzde büyür, çekinirsiniz sonrada elveda güzel hayaller. Hiç gerek yok. Risk alın derken ölmeyi göze alın demiyorum. O da olur ama daha çok var o seviyelere. Evet hayat basit dedim, genel olarak baktığınızda öyle hakikaten. Ama eğlencesiz, risksiz, korkusuz, heyecansız da hayat olmaz arkadaş.
Aması maması yok bu işin. Her şeyin sonucuna katlanacak cesareti görüyorsanız kendinizde hiç durmayın derim. 2 hafta tatile çıkmak önünüzdeki bir ay boyunca sizi zora mı sokacak ? Bırakın soksun, eşek değilsiniz bir şeylerden kısar bir şekilde halledersiniz.
Demem o ki gezmeyi tozmayı asla ikinci plana atmayın, belki de hayatınıza anlam katacak bir çok şeyi bu gezmelerde bu tatillerde bulacaksınız. Çok zor değil birazcık birikim yapın, harcamalarınıza dikkat edin. Sonra tatil vakti geldiğinde, “anne-baba ben biraz para biriktirdim arkadaşlarımla tatile çıkıcam.” biriktirdiğiniz paranın belki de daha fazlasını gururla size tedarik edeceklerdir. Hiç etmeseler bile sizinle gurur duyacaklardır. Babanız vermese bile anneniz giderken elinize sıkıştırır, dert etmeyin.
En sevdiğiniz arkadaşlarınızla yola çıkmanın verdiği heyecanı belki bir nebze aşık olduğunuzu hissettiğiniz an yaşamışsınızdır. Ama burada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta var sevgili dostlar, “ASLA ÇOK BÜYÜK UMUTLARLA YOLA ÇIKMAYIN”. Bunu bir trafik levhası gibi düşünün. “Taş Düşebilir”, “Ayı Çıkabilir”, “Tank Çıkabilir”. falan gibi. Kısacası önünüzü kış tutun, yaz çıkarsa bahtınıza. Bırakın aksın zaman keyfine bakın her şeyin. Ne siz stres olun ne de etrafınızdakileri strese sokun.
Hiç belli olmaz hayatınızın aşkını bulabilirsiniz, ileride yaşamak isteyeceğiniz hayatınızı geçirmek isteyeceğiniz şehri bulabilirsiniz, önünüzdeki yıl sevgilinizle gelmek isteyeceğiniz yeri bulabilirsiniz, ve nicesi. Sadece eğlenmeye bakın, ne kadar param kaldı, acaba yetecek mi, bu gece içmesek mi…. Sakın ha ! Kimsenin bu tatilin içine etmeye hakkı yok, sizin bile.
Kendinizi kısıtlamayın zaten geri döndüğünüzde hayat şartları sizi, sizin yerinize kısıtlayacaktır. Sadece eğlenmeye, güzel ve keyifli vakit geçirmeye, arkadaşlarınızı tanımaya, kendinizi tanımaya vakit ayırın çünkü bunu hak ettiniz.
Döndüğünüzde hali hazırda devam ettiğiniz bir işiniz varsa eğer, bavulunuzu hala toplamadıysanız, size bir çift sözüm var; plan yapmaktan vazgeçin artık. Planlı programlı tatile gidilmez arkadaş, bırakın kendinizi bulutlara, rüzgarlara ve hatta dalgalara içinizden neresi geçiyorsa oraya gidin.
Hayat sizin hayatınız, ne yapmak istiyorsanız onu yapın, geminin kaptanı sizsiniz ve aslında bu çok uzun zamandır böyle, sadece kendinize güvenin. Olmak istediğiniz yere kırın dümeni gitsin.