O Hamburgerden Bir Gün Yiyeceğiz

‘Umay sana yazıyorum!’ şeklinde başlayan bir dostluğun bu kadar sürmesi ilginçtir. Tabii gerçekten yazmadım ama yine de kıza itici geldim zamanında sonuçta. “Bu Diren midir siren midir nedir sürekli ‘sana yazıyorum’ diyor bana sinir oluyorum yaa” diyormuş yakın çevremize. Götüm. Ne yazcam lan sana! Sevgilim vardı o zaman benim. Uzun boyluydu hem de. Derken derken sinirler ve sınırlar kalktı aradan ve yakın dost olduk. Yanağını sıkmadan huzursuz olduğum günleri bilirim o derece.

Öğrenciydik sonuçta. Öğrenci akbilimiz vardı ama paramız yoktu. Üçü bir aradayı 3-4 kişi bardaklara paylaşarak içmişliğimiz var. Yazık lan bize. Şu an acıdım he. Neyse. Cebimizde paranın izi olmasa da buluşup muhabbet ettiğimiz çok oldu. Yemeden içmeden bak. Yerdik bazen de tabi. İçerdik. Kredi kartını ailemize kitlerdik.

Okul bitti. Bizim görüşmelerimiz bitmedi. E iş yok. Öğrenim kredisi yok. Yekten sefil gibiyiz. İstiklal’de aşağı yukarı dolanıyoruz. Ama iginçtir, eğlenmek için pahalı ve gürültülü mekanlara gidip içenlerden daha çok eğleniyoruz. Mutluyuz. Yorulduk. Bir yere oturmaya meyil ettik. Oturursak bir şey içmesek ayıp olur. Sordum ben de Umay’a:

-Sende ne kadar var?
-50 kuruş. Sende?
-1 lira
-Tamam la iki çayı içeriz işte.
-Kapalı bir yerde oturalım ama üşüdüm.

Gittik restoran tarzı bir yere. Sanki alacakmışız gibi menüyü inceledik. Haliyle çayda karar kıldık. Bir de üstüne ‘Valla çay gibisi yok ya, en iyisi çay. Çok faydalıymış zaten’ geyiği yaptık.

Dikkatimizi iki adam çekti. Adamlar altında pantolon yoktu! Biri siyahiydi. Eşcinseldirler herhalde diye düşündük. Çaylarımız geldi. Yudumladık. Eşcinsellerden biri tuvalete gitti. O sırada dikkatimi bir çift çekti. Onlar eşcinsel değildi. Ama onlar da yabancıydı. Hafif hararetli konuşuyorlardı. Sonra bir anda öpüştüler. Umay da arkasını dönüp öpüşmeyi utanarak izledi. Sonra oturdular.

5 saniye sonra adam ‘bu bir soygundur’ diye bağırdı. Kadın da analı bacılı gitti anlamadım. Ananısky! Dedim yarrağı yedik. Bunlara 1,5 lira versek keserler bizi. Umay’ın geniş yanağından tuttuğum gibi kaçtım arkama bakmadan. Adamlar bizi sallamadı zaten. Fukara olduğumuz bu kadar açıktı demek. Paramız cebimizde kalmıştı. Bir kez daha mutlu olduk.

[youtube http://www.youtube.com/watch?v=g1KMnavcsg8]

Tek elde toplamak için Umay 50 kuruşunu bana vermişti. Resmen param faiz getirmişti. Umay’ı arayıp teşekkür ettim. ‘Ne için?’ dedi.  Telefonu kapattım.