Ana Sayfa Yaşam Alanı Aktüalite Ünlü Sanat Eserlerine Gizlenmiş 6 Büyük Sürpriz

Ünlü Sanat Eserlerine Gizlenmiş 6 Büyük Sürpriz

PAYLAŞ

Elbette dikkatli bakarsak hayvanla cinsel ilişki, grup seks ve korkunç derecede küçük penisleri herşeyde görürüz. Ancak söz konusu klasik sanat eserleriyse genelde haklı olursunuz. Evet Dan Brown’la ne kadar dalga geçsek de haklı olduğu tek şey varsa o da, Michelangelo ve Da Vinci gibi eski tarz sanatçıların çalışmalarına küçük, sansür kurulundan geçemeyecek “hediyeler” saklamayı sevdikleri.

İşte sanat eserlerine saklanmış 6 büyük sürpriz!

Michelangelo’nun Yaratılış Kitabı’na ithafı “Adem’in Yaratılışı” Sistine Şapel’inin en ünlü çalışmalarından biri olmakla kalmayıp insanlığın da imgesel temsillerinden en ünlüsü. Unutmayın ki, Adem’in pozu Tanrı’yı , yeryüzü ve dağlar cenneti taklit etmekte ve Tanrı ve ekibi ortalarda kocaman uçan bir beynin üzerinde takılmakta.

Bir saniye, Ney?

Yakından bakın. Görünen o ki; Tanrı, melekleri hatta ve hatta yakında yaratılacak olan kolunun altındaki Havva bir araya gelerek mükemmel bir insan beyni şekli oluşturuyor. Bazıları bunu tesadüf olarak görse de, uzmanlar Michelangelo’nun niyetinin bu olmadığından şüpheli. Beyin yapılanmasının karmaşık kısımlarından beyincik, optik kiyazma ve hipofiz bezlerini resimde bulmak mümkün. Aşağıya doğru uzanan ve Tanrı’yı tutan yeşil şeye gelince, vertebral damarla birebir örtüşüyor. Jayron Hosley Çizim, resim, mimarinin yanı sıra Aziz Peter Bazilikası’nın yapımında da rol alan Michelangelo, kadavra diseksiyonunu da hobileri arasına katmış bir kişiydi. College Apparel Ceset doğramaktan o kadar zevk alırdı ki bir arkadaşı kendisine çok iyi durumda bir ceset hediye etmişti. Peki bu ürkünç derecede yetenekli dahi neden böyle büyük bir sanat eserinin en orta yerine beyin çizmeyi uygun görmüştü? Tanrı’nın Adem’i ilahi bilgelikle donatmasından mı dem vuruyordu? Yoksa Michelangelo açıkça Tanrı’nın insan beynindeki bir oluşum olduğunu mu söylüyordu? Papa’nın evine boyadığını düşünürsek oldukça cesur bir hareket. Nitekim ölüleri kesip biçmek de dönemin sempati gören hobilerinden değilse de bunun en azından bir süre ortaya çıkmayacağını düşünmüş olabilirdi.

5. Gizli Şarkı

Pekala bu baya garip bi’şey. Rönesans döneminde sanatıyla bir numaralar karıştıran tek kişi Michelangelo değildi. Dehası ile çakallıkta Michelangelo’ya tur bindiren birileri daha var: Da Vinci’ye bir alkış. Hayır, İsa’nın gizli bir tarihiyle ilgili şifreli yazılar, tersten kelime oyunları veya her ne ise onlarla uğraşmış değil. O sadece “Son Akşam Yemeği”ne bir şarkı sıkıştırmış.

Bir Saniye, Ney?

“Son AkşamYemeği”nde havalarda uçuşan o güzel ekmekler bir şarkının notaları olabilir. Sadece ekmekler değil, İsa’nın elleri ve Havariler de bunun bir parçası. Bunu ise, ekmeklerin ve ellerin bir hizada olduğunu düşünen bir müzisyen resmin üzerine beş tane çizgi çizerek keşfetti. Notaların sağdan sola yazıldığı varsayımı ise sadece Da Vinci’nin tarzından dolayı… İnanmıyorsanız şunu bir dinleyin. Geçmiş olsun Dan Brown. Şüpheciler bile melodinin tesadüf olamayacak kadar kusursuz olduğu görüşünde. Ne de olsa Da Vinci pek çok yeteneği arasında müziği de barındıran gerçek bir Rönesans beyefendisiydi. Ancak çılgınlık bu kadarla da kalmıyor. Notaları bulan müzisyen aynı zamanda tablonun müziğin ritim ve durakları konusunda da ipuçları bulundurduğu iddiasında. Yani teknik olarak, tersten çalındığında gizli bir mesaj içeren ilk albüm “Son Akşam Yemeği” idi. Nike Air More Uptempo bi’ de The White Album’ün zekice olduğunu düşünüyorduk.

4. K.ç Şakasını Bulun

Sanat, mimari ve felsefe alanındaki pek çok ilerlemeye rağmen dışkı da Rönesans’ın oldukça gerçek bir parçasıydı. Bebeklikte hayatta kalıp, Kara Veba’yı atlatıp, günlük hayatın getirdiği ‘komşunun kakasını içme suyunuza karıştırması’ riskini de atlatsanız yine de muhtemelen 35 civarında ölüyordunuz. Pek çok Rönesans sanatçısının dünyayı boşverip sadece İsa ve annesini çizmek istemesine şaşmamalı. Buna rağmen Pieter Bruegel resimde bu saçmalığa direndi. Bu şakacı ressam en gerçeğinden köy hayatını çizdi. Ve sadece ortalarda dolaşıp ilkel ilkel takılan bir sürü insandan bahsetmiyoruz. Nike Air Max Goedkoop Sanatını pek çok popo odaklı manzarayı yansıtmak için kullandı.

Bir Saniye, Ney?

Yakından bakarsanız bir sürü popo göreceksiniz. Biraz daha bak… Hollanda tabiriyle Sayın Elder, Salvador Dalivari bir tabloyla yüzlerce popo çizdi. Memleket olarak popo (butt) temelli pek çok fiil ve toplum adı kullanmaları da cabası. Dolayısıyla Bruegel bu kalıpları alıp resme döktüğü gibi izleyici kitlesi şakayı anladı. Ancak bizi kaybettiler çünkü biz onların deyişlerine yabancıydık: “They both shit through the same hole.”(“aynı şekilde pislediler”) “Hemfikirler” demek oluyor. Gayet açık. “To fall from the ox onto the ass.” (“attan k.ç üstü düşmek”) Anlamı: zor zamanlar geçirmek. Şirin ama bu daha zekice: “To shit on the world.” (“dünyaya pislemek”) Ne diyorsa o anlamda: her şeyden nefret etmek. Ama gerçekten her şeyden nefret ediyorsanız ne yapmalısınız biliyor musunuz? Bunu: “To wipe one’s ass on the door.” (“k.çını kapıya silmek”) En azından biz bi’şeye kötü davranmak istediğimizde öyle yapıyoruz. Popomuzu ona siliyoruz. Nike Nettbutikk

3. Papa’ya Hareket Çekmek

Sistine Şapel’i düşününce muhtemelen aklınıza Adem’in Yaratılışı ve Tanrı’nın parmağıyla Adem’e hayat vermesi geliyor. Ancak bu yüzlerce eserden sadece bir tanesi. Dört yıl boyunca Michelangelo ve ekibi yüzlerce tombul suratlı melek, bir sürü peygamber ve bir tane sarhoş çıplak İncil’den çıkma kahraman çizdi. Ve işvereni Papa 2. Julius’u onurlandırmak için Michelangelo, Elçi Zechariah’ı çizdi. Bu da, arkada takılan meleklere yakından bakılmadığı sürece, oldukça nazik bir hareketti.

Bir Saniye, Ney?

O tombul tatlı bebeğin eliyle yaptığı, hiç de tatlı olmayan harekete “fig” deniyor. İşaret ve orta parmağının arasına sıkıştırdığı baş parmağı ile eskiden beri var olan bir hareketi yapıyor. Hem de Papa’ya… Meğer, Papa 2. Julius, nam-ı diğer “Savaşçı Papa” halk arasında “2.Papa Terribile” olarak açıkça isim takılmış kötü biriymiş. Michelangelo da onun kısmetini, yüzyıllar boyunca Tanrı’nın evinden gelip geçecek papaz, kardinal ve yüzlerce turist karşısında kapatmaya karar vermiş. Bu hareketin güzelliği ise, bulunduğu yükseklik ve ortaçağın isi içinde dikkat çekmemiş olması. Bununla da kalmıyor, bundan 30 yıl sonra Michelangelo mihrabın arkasındaki duvarı boyaması için geri çağırıldığında ufak tefek el işaretleriyle uğraşmamış. Hayır… Bu sefer Papa’nın tahtının arkasına doğrudan cehennemin kapısını çizmiş. Ya Cehennemin Kapıları yada bataklık canavarının… nike air max thea nero donna Muhtemelen cehennem

2. UFO’lar

Domenico Ghirlandaio’nun Aziz Giovannino ile Madonna tablosu, Bebek İsa’nın eşsiz karın kaslarının yanı sıra… Mary’nin sol omzunun üstüne bakıldığında, gökyüzünde gezinen garip noktacıkları da barındırıyor. Air Max 90 VT Dikkatli baktıkça da daha da ilginizi çekiyor.

Bir Saniye, Ney?

Bazı Rönesans dönemi tabloları oldukça net UFO’lar barındırıyor. Domenico Ghirlandaio’nun Aziz Giovannino ile Madonna tablosu; garip, biraz da ürkütücü uçan daireler barındıran ortaçağ tablolarından sadece bir tanesi. Ancak özellikle bu tablo, UFO severlerin yıllardır yırtınarak gösterdiklerinden. Ayrıca bu çizimlerin dönemin Hıristiyan sanatında önemli rol oynadığı iddia edilen sözde “Kutsal Ruh”u temsil ettiğini söyleyen uzmanlara kulak asmayın. Onlar çizilirken orada değildi. Hem ne zamandan beri kutsal ruh altın ufak tefek bir adam kılığında, uçan bir okun içinde yolculuk yapıyor? Hiçbir zaman. Nike Air Max 2017 Heren grijs O kadar. Ya da uçan bir melon şapkada? Belki şık hissetmek istediği zamanlar? Bir de herkesin gördüğü şeyleri çizdiğini iddia etmesi konusu var. Bir tahta oyma eserde İsviçre tebaası neşeyle, uçan siyah kürelerin geçişine şahit oluyor. Noktaların kaybolmadan önce kırmızıya döndüğü iddia ediliyor. Ya da birileri ilkel bir zımbayla bu esere saldırmış. Bir de 1561’de Almanya Nuremberg’deki bir UFO görüntüsüne ait detaylı bir oyma eser var. Hikayeye göre, 14 Nisan sabahı gökyüzünde birbiriyle savaşan geometrik şekiller belirmiş.

  • ROSHE TWO
  • Gerçi güneşin suratı olan bir eseri ne kadar ciddiye alabiliriz ki? Bilim adamları durumu “kuzey/güney kutup ışıkları” olarak geçiştirse de dönemin insanlarının NASA’yla ilgili hiçbir fikri olmadığı için Hans Glaser’ın Nuremberg eseri “Yıldız Savaşı” olarak adlandırılıyor.

    1. PORNO! PORNO! PORNO!

    Rönesans döneminde ortaya konulan eserlerin büyük çoğunluğu Katoliklerin Tanrı’ya olan sonsuz sevgisinin ifadesi olarak, masraflar Katolik Kilisesi tarafından karşılanmak üzere, Katolik katedrallerin duvarlarına işleniyordu. Maglia Stephen Curry Ve 1500’lerin ortalarına kadar da kilise, sanatçıların özgürlüğü konusunda oldukça açık görüşlüydü. Bu özgürlük bazen İncil kahramanlarının ince bir zevkle çizilmesi şeklinde kendini gösterirken, bazen de yapılan çizimden sonra özgürce ona bakıp iç geçirme özgürlüğü şeklinde duvarlara yansıyordu.

    Bir Saniye, Ney?

    Rönesans sanatçıları, sanatı zaman zaman havaya girmek için kullanıyorlardı. En azından kilisenin kutsal genitali kapayan kumaşı çizmek üzere tuttuğu sanatçı ile başlayan “Karşı Devrim”e kadar. Yukarıda gördüğünüz (EVET YİNE O) Michelangelo tarafından yapılmış “Son Hüküm”den anlaşılan bu. Örtülmeden önce, kırmızı bornozlu bey çırılçıplaktı. Yine önünde çırılçıplak duran Sayın bayana bakıyordu. Kadının duruşuna da bakılırsa orada bir şey döndüğü gayet açık. Ancak sanatçılar tek oyun alanının Katolik kilise olmadığını kanıtlamak adına Rönesans döneminde bu konuya eğilerek yeteneklerini kanıtlamak istediler. Kilise dışı çalışanlar da bu konuya yoğunlaşmaya karar verince işler biraz da müstehcenleşmeye başladı. Mesela: Kadınla yılanımsı adam… Kız kıza… Üçlü… Laktasyon… Bestiyalite(Hayvanlarla cinsel ilişki)… Ve son olarak… Bunun idrar olduğunu düşünebilirsiniz ancak sınıflandırmada “ejakülat” başlığı altında geçiyor. Hala tarihi bir eseri takdir edemeyen insanlardansanız size yalvarıyoruz: Atın yüz ifadesine bir bakın.

    CEVAP VER

    Please enter your comment!
    Please enter your name here