Ana Sayfa Kadın Bekar Kızlar Herşeye Rağmen Yaşamak…

Herşeye Rağmen Yaşamak…

PAYLAŞ

Koca bir yılın içinden geçtik…
Evrendeki en temel prensip olan değişim, istisnasız biçimde çalışarak en sabit sandığımız şeylerin bile değişmesini sağladılar. Aslına bakarsanız geçen bir ‘an’ bile geçmekte olandan farklıdır artık. Geride kalan an en azından bir daha hiç yaşanmayacak olandır. Zaman makinası icat olana dek, geride bıraktığımız anı yeniden yaşamamız mümkün olmayacak.

Bu yüzden zamanın hızla akan bir nehre benzetilmesi çok doğru. Bir nehrin içinde durabildiğinizi düşünün. Sizi sararak geçip giden her su zerresi geri dönmemek üzere sizden uzaklaşır ve bir daha asla bedeninizle buluşamaz. Zaman; böyle dramatik bir o kadar da hayranlık duyduğum yapıya sahip. Bu acımasız yapı yaşadığımız her anı eşsiz kılıyor.

Yaşadığımız her an eşsizdir…

Zamanın sonsuz, insanın ise ölümlü olması yaşadığımız her mevsimi, her yılı ve nihayetinde ömrü eşsiz ve doyumsuz kılıyor, hem de herşeye rağmen…

Koca bir yıl; acı yaşadık, kavuştuk, dövüştük, özledik, utandık, kimimiz hiç utanmadık.Çaresiz kaldık, hırslandık, yitirdik, gizledik, kazandık, seviştik, bekledik, farkına vardık, ele verdik.  Vazgeçtik,  affettik, umursamadık, şaşırdık, nefret ettik, hatırlandık, unuttuk, sömürdük, çoğaldık, birilerinin hayatından çıkıp gittik, birileri hayatımızdan gittiler. Ödüllendirildik, kurnazlık ettik, durduk, sabırsızlık ettik, pişman olduk, karar verdik, ulaşamadık, anladık, harcadık, mutlu olduk, mutsuz oldu., Hayattan sıkıldık, iftiraya uğradık, ümit duyduk, savurduk, onardık, yalan söyledik, yeniden başladık, ağladık, engelleri aştık, boyun eğdik… ve insana dair nice durum ve duygu yaşadık… ama her anın eşsiz olduğunu bilerek ya da bilmeyerek yaşadık.

Kimilerimizin elinden tutuldu, kimilerimiz yardım eli uzattı. Unutulmaktan yakındık, unutmamayı tembihledik kendimize.  Hakaret ettik, sevgi sözleri söyledik. Kararsız kaldık, bazen kendimizle çeliştik.

Dostluk ettik, ihanete uğradık, dersler aldık, bazen ısrarla ders almadık. Yücelttik, bazen de küçümsedik.
Saldırdık, saldırıya uğradık. Başkaldırdık, özlemle kucakladık. Kavuştuk, bazen de kovduk…

Yeni şeyler öğrendik yoksullaştık, kıymet bildik, dünyayı kirlettik. Kimimiz kendisiyle tanıştı, kimimiz yeni birileriyle… Bazen de yanıbaşımızdakini farkedemedik.

Yepyeni bir duyguyla yeşerdik.
Bembeyaz sabahlar,
Kuzguni yalnızlıklar yaşadık…
Safran sarısı ayrılıklara,
Kan kırmızı aşklara düştük
Kimilerimiz hayat derdine.
Toprak rengi ölümler gördük
Bir bahar daha… bir de sonbahar ekledik.
Herşeye rağmen yaşadık
Bir yıl daha…

Herşeye rağmen yaşamak…

Bir yerden gelip bir yere gitmekte olduğumuzu hatırlayarak, bilmediğimiz bir anda biteceğini bilerek, bitene dek vazgeçmeden yaşamak… Nedenini ve bir an sonrasını bilmeden yaşamak…

Bir ışığa sessizce ve çaresizce koşarken neyi yakalamak zorunda olduğunu anlamadan yaşamak… Anılar ve deneyimleri neden oluşturduğunu bilmeden yaşamak. Hep ve her an değişerek ve geriye dönüşün hiç mümkün olmadığını bilerek yaşamak. Yaşamayı taşıyamayacağını sandığında bile yaşamak…

Nereye, nasıl gideceğini bilemediğimiz bir süreç yaşamak dediğimiz. Dünya başımıza yıkılsa tutkuyla devam etmek istediğimiz ibir süreç. Her bir yıl şöyle dursun, her bir dakika eklemek için savaştığımız bir süreç…ve bitme zamanı geldiğinde bir dakika bile eklenemeyen bir serüven…

Bu yüzden… ama hiç değilse bu yüzden bir yıl daha kullanabildiğiimiz için mutlu olmayı haketmiyor
muyuz?..

Sene sonlarını ve yılbaşı kutlamalarını hiç sevmesem de hayatın bir ödülü olduğunu farkettiğimde seviniyorum ve her bir nefes için teşekkür etme ihtiyacı hissediyorum. Kendimi daha değerli, bana emanet edilmiş, iyi değerlendirmem ve igeliştirmem gereken benzersiz bir eser gibi hissetmemi sağlıyor.

Yeni bir yıl gibi kendinizi ve armağan edilen zamanınızı sevmeniz dileğiyle…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here