2016 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde önce İzlanda’ya 3-0 deplasmanda yenilen Milliler, Çek Cumhuriyeti ile kendi sahamızda 2-1’lik yenilgi sürpriz bir sonuçla grupta son sıraya yerleşti.
Yurdum insanının az da olsa yaşayacağımız olası güzel sonuçla mutlu olmayı beklediği bir maçta 90 dakika sonunda “Fatih’in Aslanları” bütün futbolseverleri derin bir üzüntüye boğdu.
TÜRKİYE’DE FUTBOL OYNANMIYOR!
Dikkat ederseniz artık Süper Lig’de oynanan futboldan ne seyirciler ne de futbolcular zevk almıyor. Avrupa’da Arda Turan dışında pek futbolcumuz olmadığından, gurbetçi oyuncularımızı da saymazsak, Milli Takım’ın kadrosu zaten Süper Lig’de ruhsuz bir şekilde oynayan futbolculardan oluşuyor. Tabi futbolcuların ruhsuz oynamasında dış etkenlerinde katkısı çok büyük olmakla birlikte, yine de kendileri de bunu değiştirmek için hiçbir şey yapmıyorlar ve sahadan da hiç alışık olmadığımız sonuçlarla ayrılıyoruz.
UMUTLAR YİNE SUYA DÜŞTÜ
Çek Cumhuriyeti’ne karşı önce Umut Bulut ile umutlandıysak da ardından kalemizde gördüğümüz 2 tane gol Millilerden yana da bizlere sevincin artık çok uzak bir kavram olduğunu İzlanda maçından sonra bir kez daha hatırlattı.
Günler öncesinden televizyonda dönen 2008 Avrupa Şampiyonası’nda Çek Cumhuriyeti’ni dağıttığımız maç defalarca gösterilirken, daha önce Çeklerle oynadığımız maçlardan kesitlere ise spor kanalları sık sık yer verdi. Federasyonun bilet fiyatlarını biraz pahalı satarak tribünlerde boşlukların oluşması bir yana, maçı izleyen taraftarlarda öne geçip kaybettiğimiz maçta ne yapacağını şaşırdı doğrusu.
SAKATLIK BAHANE OLMAMALI
Birçok otorite yenilgiye sebep olarak sakatlığı gösterse de, ben 2008’de cezalı oyuncular ve sakatlıklardan dolayı neredeyse 3. kalecinin sahaya mevkiisi dışında oyuna girme ihtimali oluştuğunu daha dün gibi hatırlıyorum. Peki şimdi ne değişti? O zamanda hoca Fatih Terim’di. Oyuncuların bir kısmı yine aynı isimlerdi. Takımda eksik olan parça ne? İşte bu sorununun cevabını çok merak ediyorum.
Ülke olarak zor günler geçirdiğimiz şu günlerde futbolla yatıp kalkılan bir ülkede, sokakta kime sorsanız futbola dair en azından 1-2 kelime edebileceği bir oyunda bizleri mutsuz edince artık nereden sevineceğimizi merak ediyorum doğrusu…
13 Ekim Pazartesi günü Letonya ile deplasmanda oynayacağımız maç bizim çıkış maçımız olmalı ve artık kayıpsız yola devam etmek zorundayız. Birileri ipi artık göğüslemeli ve yaşamaya ihtiyacımız olan o sevinçleri bizlere tekrardan hatırlatmalı.
Son olarak futbol 90 dakikalık bir oyun olabilir ama Türkiye’de birçok taraftar için o maçlar çok daha fazla anlam içeriyor hele de milli maçlar söz konusu olduğunda bizden söylemesi!..