İstanbul’un tarihi semtlerinde gezinti yapmanın keyfi bir başkadır. Hem eşsiz manzaralar çıkarır karşınıza, hem de geçmiş zamanlara tanık olma fırsatı verir. Kuzguncuk da bu efsane İstanbul semtlerinden biri… Hala mahallenin yerlisinin yaşadığı nadide yerlerden.
Biz ara sıra tarihi fırınından acıbadem kurabiyesi alıp, sokaklarında gezinmek için uğrarız Kuzguncuk’a. Uzun merdivenlerini tırmanınca karşınıza çok güzel bir boğaz manzarası çıkar. Fırından aldığımız nevaleleri de yanımızda götürür, orada saatlerce otururuz.
Son günlerde öğrendiğim bir mekan, Kuzguncuk’a gitmek için yeni bir sebep yarattı. Bu mekan; Kuzguncuk Balıkçısı.
Deniz mahsullerini hem yöresel hem de dünya tatlarıyla mönüsünde buluşturmuş bir yer burası. Geleneksel balık yemeklerinden dünya ülkelerinin tanınmış deniz mahsulü tatlarına kadar geniş bir seçki sunuyor. Deniz mahsullü paelladan, Karadeniz mezgite geniş yelpazede bir seçkisi var.
Kuzguncuk Balıkçısı’na hayat veren Nükte Onat ve Servet Dilber çifti vazgeçilmez balık çorbalarının tarifini şöyle anlatıyor:
“Çeşitli mevsim balıkları, taze otlar ve Kuzguncuk… Tadı damaklarda uzun süre kalacak taptaze balık çorbasını sunmaktan mutluyuz. Bol malzemeli, deyim yerindeyse başlı başına bir yemek…”
Dilber çiftinin Kuzguncuk’lu dostları ise İspanya’nın en meşhur yemeği Paella’ yı şöyle tarif ediyor:
“Paella’ yı bir de Kuzguncuk Balıkçısı’nda deneyin. Deniz mahsulü esaslı bu yemek gurmelere layık bir lezzet festivali, adeta göze hitabeden bir şölen…”
Kuzguncuk Balıkçısı geleneksel balık lezzetine kattığı özgün yorumuyla menünün tamamında hayli iddialı. Semtin en ünlü sokağı olan Perihan Abla’nın hemen girişinde yer alan Kuzguncuk Balıkçısı 11.00 – 22.00 saatleri arasında açık.
Dolu dolu bir sofra, iki kişi için ortalama 70 TL. Fiyat listesi ise şöyle:
Havalar ısınmaya başlamışken ilk fırsatta Kuzguncuk’a, karnınız acıkınca da Kuzguncuk Balıkçısı’na uğrayın derim.