Ana Sayfa Röportaj ‘Benim Muhatabım Acun Ilıcalı’dır’

‘Benim Muhatabım Acun Ilıcalı’dır’

PAYLAŞ

Telegol programının sunucusu Serhat Ulueren, Hakan Akar’a çok özel açıklamalarda bulundu.

Serhat Ulueren’in Mynet Spor’dan Hakan Akar’a yaptığı o açıklamalar;

Telegol ekranlara ne zaman dönecek?

Güzel bir soruyla başladın ama inan şu anda bizde bilmiyoruz. Ben, yorumcularım ve 12 tane spor servisinde çalışan arkadaşımın birinci öncelikli hedefi; TV8’den hak ettiğimiz Temmuz 2014’e kadar olan anlaşmamızda yazan paralarımızın, şartlarımızın ödenmesi. Bunlar alındıktan sonra veya bir sulh yapıldıktan sonra TV8 avukatlarıyla, ancak ondan sonra gelen teklifleri değerlendirebiliriz. Şu anda değerlendirmemiz mümkün değil.

Söylentiler dolaştığı için soruyorum; Erman Toroğlu sizinle devam edecek mi?

Erman Toroğlu bizimle devam ediyor. Daha yakın zamanda beraberdik. Bir problem ya da en ufak bir çatlak yok şu anda ekipte.

Program devam ederse ekip aynı şekil mi kalacak? Yoksa yeni birilerini düşünüyor musunuz?

Şu andaki şartlarda Haziran 2014’ten önce, buna yeni sezonu da düşünürsek Ağustos 2014 futbol sezonunun açıldığı dönemden önce başlamayacakmışız gibi gözüküyor. Bu da önümüzde 7-8 ay var demek. O gün şartlar değişir mi, yorumcular açısından bakarsak sadece benim istemem değil, onlar da beni isterler mi.. Ama benim amacım aynı ekiple önümüzdeki sezon da devam etmek.

Twitter’da Kaya Çilingiroğlu’nun attığı tweetler ve buna cevap olarak TV8 yönetiminin yaptığı bir açıklama var. Sonuç olarak havada kalmış bir tazminat konusu var, bu nasıl devam edecek?

Acun diyor ki; ‘Biz çizgimize uymadığı için programa son verdik.’ MNG Holding diyor ki; ‘Biz sizin işinize son verdik.’ Yani daha önceki patron Mehmet Nazif Günal ve arkadaşları. Zaten kendi kendilerine teyakkuza düşüyorlar. Ciddi anlamda ortada bir çelişki var. Valla niçin son verildi, neden son verildi pek ilgilenmiyorum. Bizim muhattabımız artık Acun Ilıcalı’dır. Parayı ödemesi gereken, vermesi gereken Acun’dur. Ben anlamam; ‘Mehmet beyle biz protokol yaptık, o ödeyecekti.’ Benim muhatabım artık Mehmet Nazif Günal değil. Ben ve Telegol ekibi arkadaşlarım davamızı açtık, bizim bundan sonra muhatabımız TV8 logosuyla yayın yapan Acun Ilıcalı ve ekibidir.

Acun beyle herhangi bir görüşmeniz oldu mu?

Hiçbir görüşmem olmadı. Ben Acun’la 2 yıldır hiç karşılaşmadım bile. 2 yıl önce de bir restaurantta merhabalaşmıştık hepsi bu. Bir samimiyetimiz hiçbir zaman olmadı. Beraber yemek yemedik, aynı yerde çalışmadık. Sadece aynı dünyanın insanları olduğumuz için birbirimizi tanırız, onun dışında beraber bir futbol maçına gitme, halı saha maçı yapmak gibi şeyler hiç olmadı.

TV8’in eski sahibi Mehmet Nazif Günal bey ile aranızda bu tazminat konusu geçti mi? Kendisiyle en son ne zaman konuştunuz?

Kasım ayının son haftası gibi Mehmet beyle ofisinde buluştum. Kendisi tazminatlarımız için bir rakam önerdi, bunu kabul etmem mümkün değil diyerek teşekkür ettim. 1 saat kadar genel programla ilgili sohbet ettik. Telegol ile neden ve niçin sattığı konularında yorumlarda bulundu. Ben kaça sattığını sorduğumda Mehmet bey; ‘Sende amma sorgucusun aynı Telegol’deki gibi hep didikliyorsun. Boşver ben sattığım için mutluyum’ diyerek cevap verdi. Bir rakam teklif etti ama bunu kabul etmemiz mümkün değildi. Çünkü bizim istediğimiz rakam bunun 5-6 katı fazlaydı diyerek Mehmet beye cevap verdim. ‘Benim o kadar param yok’ diye tepki verince Mehmet Nazif Günal, hayırlısı olsun dava açacağız bu şekilde uzlaşma şansımız yok dedim.

Telegol’ün sona erdiğini ilk olarak siz böyle mi öğrendiniz?

Acun’un bizle çalışmak istemediğini Mehmet Nazif Günal ile yaptığımız görüşmede kendisi dile getirdi. 1-2 gün sonra şirketin avukatlarıyla buluştuk, tek taraflı sözleşmemizi feshettiler.

serhat-ulueren1

Size gelen tepkiler nasıl? Hem sosyal medyadan hemde yakın çevrenizden?

Bizim ayrıldığımızdan mutlu olan insanlar da var, bir boşluğa düşüp hiçbir spor programı izlemiyoruz nerdesiniz, ne zaman yapacaksınız, ne olur bir an önce başlayın diye yalvararak yolumu çeviren çok insan gördüm. Ama ‘Oh iyi oldu size, Acun sizi kapıya koydu’ diye yüzüme konuşabilen bir kişi daha çıkmadı karşıma. Sosyal medyada belli insanlar tabiki tepki gösterecekler, mutlu olan, haz duyan insanlar da vardır tabi. Zaten herkesin bana destek olması, beni sevmesi bende de bir şüphe uyandırır. Bu iş etki-tepki meselesidir. Sevenin olduğu kadar sevmeyenin de vardır ama sokakta ailemle dolaşırken, herkes ‘ne olur başlayın, bizi diğer programlara mahkum etmeyin’ diyen çok insan oldu.

Telegol’ün şu anki durumu belli olmadığı için, diğer spor programlarını izleme fırsatınız oluyor mu?

Çok huzurluyum bir defa. 1987’de liseden mezun olduğumdan beri bu işin içindeyim, daha önceden de yıllar önce 8 ay çalışmadığım dönemi çıkaracak olursak 43 gündür çalışmıyoruz. Bir boşlukta değilim, ailemle vakit geçiriyorum. Kalan zamanlarımda spor yapıyorum, görüşemediğim arkadaşlarımla görüşüyorum. Programları takip etmeye çalışıyorum. Akşamları daha çok eşimle dışarda oluyorum. Takip edebildiğim kadar diğer spor programlarını da takip etmeye çalışıyorum.

Ortada tazminatlarla ilgili bir dava var sizin de açtığınız?

Evet ben ve spor servisi ekibim olarak tazminat davası açtık.

Bu dava eğer lehinize sonuçlanacak olursa Mehmet Nazif Günal, TV8’i Acun Ilıcalı’ya sattığına pişman olacak diyebilir miyiz?

Belki Acun ödeyecek parayı, aralarındaki protokolü bilmiyorum. Bildiğim kadarıyla bütün çalışanların kıdem ve ihbar tazminatlarını Acun’a ödemiş. Çıkarılmayanların dahi ödemiş. Acun Ilıcalı, kanalda çalışan herkesin kıdem ve ihbar tazminatlarını Mehmet Nazif Günal’dan ekstra olarak almış. Bu bana Sayın Nazif Günal anlattı. ‘Bütün çalışanların ihbar ve kıdem tazminatını ben ona ödedim’ diye söyledi bana. Avukatı da bunu bana aynı şekilde söyledi. Ama düşük mü ödedi, ne kadar ödedi kıdem ve ihbarını bunu bilmiyorum. Ödediğini söylüyor ama ben bunu almadım, arkadaşlarım da almadı. Bize çok komik bir kıdem ve ihbar adı altında rakamlar banka hesabımıza yattı. Elden ödenseydi ben o paraları da almazdım. Bankada da duruyor, hiç elimi bile sürmedim dava konusu diye. Ona kıdem, ihbar, mesai demeye dilim varmıyor çünkü değil gerçekten.

Ligin ilk yarısı bitti, ikinci yarısı da birkaç gün içinde başlayacak.. Peki sizin şampiyonluk için favoriniz kim?

Fenerbahçe’yi önde görüyorum, favorim Fenerbahçe. Daha oturmuş ve daha zengin bir kadrosu var. Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi’nde en azından bir tur daha oynayacak olmasının, Türkiye Kupası’nda öyle ya da böyle 3 maç arka arkaya oynayacağı için bir yıpranma payı olacağını düşünüyorum. Zaten yaşlı bir kadrosu var Galatasaray’ın. Beşiktaş bana göre havlu atmadı ama götüremeyecek gibi gözüküyor. Çekişmeler, Sezer Öztürk’ün olayı, İbrahim Toraman olayı, Ronaldinho şoku gibi yaşananlarla atlatması pek de kolay gözükmüyor. Kırılgan bir yapısı var. Bu yüzden Fenerbahçe en güçlü şampiyonluk adayı uzak ara.

Kasımpaşa bir sürpriz yapabilir mi?

Yok yapamaz. Kasımpaşa ikinci yarıda bana göre ilk yarıdaki çizgisinden uzak kalacak.

Avrupa’daki temsilcilerimiz Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray ve UEFA Avrupa Ligi’nde Trabzonspor’un şansları sizce nasıl?

Galatasaray’ı Chelsea’ye oranla turu geçmesini kuvvetli görüyorum. Yüzde 51 daha şanslı görüyorum. Chelsea’nin Galatasaray’dan çok daha fazla artısının olmadığını düşünüyorum, Galatasaray Chelsea’yi yenerek turu geçebilir.

Trabzonspor – Juventus maçında Trabzonspor’a çok fazla şans vermiyorum. O turun favorisi Juventus.

Ronaldinho Türkiye’ye gelemedi, sizce bu tarzda büyük bir isim bu transfer döneminde Türkiye’ye gelir mi?

Gelebilir, geldi de zaten. Anelka, Roberto Carlos, Drogba ve Sneijder gibi çok büyük isimler geldi. Ronaldinho da bunlardan çok yukarda bir isim değil. Kariyerinde daha büyük başarılar var ama bana şimdi sorsan bir Ronaldinho mu yoksa Drogba mı diye, ben Drogba’yı alırım.

Duyduğunuz herhangi bir isim var mı Türkiye’ye gelmesi ihtimali olan bu transfer döneminde?

Şu anda yok ama gelecektir diye düşünüyorum. Zaten bu kulüpler aldıkları bu oyuncuları paraya dönüştüremedikleri için batma noktasına geldi. Alınsa da alınmasa da zaten borç içinde yüzüyorlar. En azından Ünal Aysal bu konuda hedeflerini daha büyük ve daha uç noktaya koyuyor. Kulübün mali yapısı çok kötü, belki bunu düşünmüyor ama o Şampiyonlar Ligi’nde gidebildiği en son noktayı kendine hedef seçmiş. Sneijder ve Drogba transferleri bana göre doğru transferlerdir. Türk futbolunun da adını yurtdışında daha fazla duyulmasına sebep olmuştur. Ben olumlu bakıyorum önemli yıldızlara.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here