Türklerin “Mesut”u, Avrupa’nın “Özil”i.. İngilizlerle “ö” harfini tanıştıran isim..
Aslında hepinizin yakından tanıdığı Mesut Özil’e birde benim gözümden bakmaya ne dersiniz..
Almanya Gelsenkirchen’de doğan, aslen ailesi Zonguldak’tan Almanya’ya göç eden bir ailenin çocuğu Mesut Özil.. Kendisi bu aralar Türkiye ve Avrupa gündemini fazlasıyla meşgul etmekte hem yaşadığı transfer dolayısıyla hem de özel hayatıyla..
Aslında futbolcuların özel hayatıyla ilgili konuşmak biz futbolseverleri hiç ilgilendirmese de, futbollarını etkilemediği sürece onlarında “bir hayatı” olduğundan yaşadıkları güzelliklere saygı duymak gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta sizde yıldız bir futbolcu olsanız, bir mankenle ya da dünya güzeli bir kadınla beraber olmak istersiniz..
GALATASARAY VE BEŞİKTAŞ’IN KAPISINDAN DÖNMÜŞ!
O da birçok gurbetçi futbolcu gibi genç yaşta Türk takımlarının altyapısından geçmiş ama malumunuz alt yapısından her sene 8-10 yıldız çıkara(maya)n büyük kulüplerimiz Mesut’un futbolunu beğenmeyip geri göndermişler.
Mesut Özil’in yaşadığı bu duruma en iyi örnek; Gökhan İnler diyebiliriz kısaca… O da benzer bir durumu yaşamış ve kendisi şuan İtalya’da Napoli takımında başarılı bir performans sergiliyor.
Mesut Özil, önce Galatasaray’ın ardından Beşiktaş’ın kapısından dönünce genç yaşta, Fenerbahçe’nin kapısına gitmeyi bile düşünmemiş. Ufak yaşta 2 büyük kulüp altyapısına kabul etmeyince kendince gurur yapmış, bir yandan da doğru karar vererek kariyerine Almanya’da devam etmiş Özil. Yeni sezonda hiç kimsenin beklemediği bir kararla Real Madrid’den ayrılan Mesut, İngiltere Premier Lig’de Arsenal formasını terletecek bu sezon…
Schalke 04’ten Werder Bremen’e oradan Real Madrid’e ve son olarak da Arsenal’e… Henüz 24 yaşındaki bir isim için 4 büyük kulüpte büyük başarılar ve buna ek olarak Almanya Milli Takımı’ndaki üstün performansı. Tabi unutmadan birde şöyle bir durum yaşamıştı Mesut; Türk Milli Takımı’na karşı Almanya Milli Takımı formasıyla sahaya çıkmış ve gol attığı o maçta Türk taraftarlar tarafından sıklıkla eleştirilmiş ve yuhlanmıştı! Attığı gol sonrası sevinmediği vs. diye saymak istemiyorum ama biraz empati yaparak bazı durumlara karşınızdakinin açısından bakmanızı öneriyorum sadece. Bana sorarsanız keşke! Milli Takımı’mızda oynasaydı ama kısmet böyleymiş diyelim…
REAL MADRİD’TEN ARSENAL’E GİTMESİNE HALA KİMSE İNAN(A)MIYOR!
Real Madrid’e transferi öncesi de büyük söylentiler ortaya atılmış ve İspanya’nın 2 büyük kulübü olan Real Madrid ve Barcelona gurbetçi futbolcumuzu paylaşamamıştı. Ortaya bir çok iddia atılmış, Mesut’un hangi takımla anlaştığı konusunda birçok spekülasyonlar yapılırken 2010’da kendisini Real Madrid’e bağlayan sözleşmeye imza atmıştı.
Yaklaşık 3 sene boyunca Real Madrid kariyerinde 129 maça çıkıp, 22 gol ve 65 asist yapma başarısı gösterdi. Kendisi ayrıca 15 milyon avroya Real Madrid’e transfer olup, 50 milyon avro karşılığında Arsenal’e transfer olarak kulübün kasasına en çok para bırakan futbolcu ünvanının da sahibi olmuştur.
Bana sorarsanız Real Madrid kariyeri Mesut Özil’in olgunlaşmasında büyük pay sahibi. Ve kendisi Real’de Kaka gibi bir ismi yedeğe gönderip takımın 10 numaralı pozisyonuyla değişmez bir ismi olmuştu kısa zaman içinde. Real Madrid başkanı Perez, Mesut’un arkasından atıp tutmaya devam etsin, Arsenal bana sorarsanız Madrid ekibinden Ronaldo’dan sonraki en büyük 2. yıldızını hepimizin gözü önünde transfer etti!
Dün akşam Arsenal – Stoke City maçında bir kez daha gördük ki; Mesut Özil kendisiyle ilgili çok doğru bir karar vermiş. 80 dakika oyunda kaldığı süre içerisinde hem takımın önemli pozisyonlarında imzası vardı hem de 2 asist birden yaparak ilk maçında taraftarın gönlünü kazanmış oldu.
Ülke ve futbol olarak zor günler geçirdiğimiz bu günlerde bizden birinin Avrupa’da Türk futbolunu böylesine temsil etmesinden ben kendi adıma gurur duyuyor, bunların artmasını umut ediyorum..